Bu Blogda Ara

şarj etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
şarj etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Aralık 2020 Çarşamba

Android sistemi neden bu kadar çok tüketiyor? -

Çoğu zaman, bazı kullanıcılar pil kullanım istatistiklerinde Android sistemi, mobil ağ, ekran veya diğer sistem kaynakları gibi en çok tüketen kaynakların askıda kaldığı "problemi" ile karşı karşıya kalırlar. Yanlış bir sonuca vardıklarından, düzgün çalışmayan ve pilin vahşi çalışmasına neden olan bu kaynaktır.

Aşağıda harika bir Android Crazy örneği var:

Ekran görüntüsü,% 46'nın Android Sistem kaynağı tarafından tüketildiğini gösteriyor. Birçoğu, bunun bu kaynak tarafından kullanılan pil şarjı miktarı olduğuna inanıyor. Yani, bu mantığa göre, pil şarjının% 54'ün altında kalması gerektiğini varsayabiliriz, çünkü% 46'sı Android sistemi tarafından "yutulmuştur". Bununla birlikte, pil göstergesinin kendisine dikkat ederseniz,% 86 açıkça görülebilir!
Aslında,% 46 değeri , tüketen kaynakların geri kalanıyla karşılaştırıldığında yalnızca genel bir tüketim göstergesidir  .... Spesifik bir örnekte, cihazın pratik olarak 8 saat 52 dakika kullanılmadığını görüyoruz. (bu süre zarfında birkaç kez, yalnızca WhatsApp uygulaması başlatıldı), sırasıyla, Android sistemi ve genel olarak mobil ağ dışında, şarjı tüketecek hiçbir şey yoktu. Ayrıca neredeyse 9 saatte şarjın sadece% 14'ü tüketildi ki bu tamamen normal bir gösterge, bu örnekte "çılgın zhor" yok.

Şimdi, cihazın sıfırdan parlatıldıktan sonra 20 dakika aktif olarak kullanıldığı bir örneğe bakalım:

Bu durumda, ürün yazılımını sıfırdan kurduktan sonra, uygulamaların çeşitli kurulumları ve güncellemeleri Google Play mağazasını ve GetApps'ı kullanmaya başladı, bu nedenle bu süre zarfında bu kaynaklar mantıklıydı ve diğerlerine göre en çok tüketen kaynak olduğu ortaya çıktı  . Bu örnekte Android sisteminin diğer uygulamalara göre daha düşük tüketim oranına sahip olmasının nedeni budur.

Ve şimdi daha da kolay: Tamamen şarj edilmiş bir cihazda zorlu bir oyunu oynamaya başlarsanız, örneğin PUBG Mobile, cihaz tamamen boşalana kadar kesintisiz birkaç saat boyunca, o zaman istatistiklerde yaklaşık% 90'lık bir oyun tüketim oranı ve geri kalan her şey göreceksiniz. kaynaklar kalan% 10'luk kısmı kendi aralarında dağıtacaktır.

Bu nedenle, Android Sisteminin, mobil ağın ve diğer benzer sistem kaynaklarının büyük% tüketiminden hemen korkmamalısınız, her şeyden önce istatistikleri doğru bir şekilde anlamanız gerekir. Cihazı tamamen şarj olduğu andan itibaren biraz kullandıysanız ve örneğin, tüm bu süre boyunca Telegram'a yalnızca birkaç kez baktıysanız, istatistiklerde büyük bir tüketimin sistem kaynaklarından ve Telegram'dan çok daha küçük bir yüzde göreceğiniz mantıklıdır. Ancak endişelenmenin tek nedeni, istatistiklerde böyle bir kullanım örneğiyle, Telegram'ın büyük bir yüzdesini görmeniz olacaktır.

10 Temmuz 2020 Cuma

Akıllı Telefonlar Nasıl Şarj Edilmeli?

Akıllı telefonların kullanım sıklığının artması, batarya problemini de beraberinde getiriyor. Donanım olarak gün geçtikçe daha iyi hâle gelen cihazlar, ekran boyutlarının gitgide büyümesi, mobil cihazlar için üretilen oyun ve benzeri içeriklerin akıllı telefonların performansını sonuna kadar kullanması gibi nedenlerden dolayı batarya sorunları yaşayabiliyor. Günün her anı cep telefonlarının şarj edilebileceği bir ortam bulamayan kullanıcılar, ihtiyaç duydukları bir anda akıllı telefonlarından yararlanamayabiliyor. Batarya kapasiteleri, türleri, üretimlerinde kullanılan teknolojiler, daha uzun süre dayanacak piller için belirleyici olsa da cep telefonlarının gelişim hızıyla bataryaların geliştirme süreçleri aynı oranda olmuyor. Bu durum da akıllı telefonlarımızın bataryalarından nasıl tam performansla yararlanabileceğimiz sorusunu akıllara getiriyor.
Akıllı telefonların bataryalarının daha uzun süreli kullanımı için neler yapmamız gerektiğini birlikte inceleyelim.


Telefonumu Ne zaman Şarj Etmeliyim?

Pilinizin yarısından fazlası boşaldığında telefonunuzu şarja takmak ve bunu gün içerisinde birkaç kez tekrarlamak, bataryanızın performansını artırıyor.
Akıllı telefonlarda en fazla kullanılan batarya çeşidi, Li-ion bataryalar olarak karşımıza çıkıyor. Bu bataryanın yapısı gereği en verimli kullanım, telefonların şarjını yüzde 50’nin üzerinde tutmaktan geçiyor.
Bu noktada akıllı telefon bataryalarının sonuna kadar şarj edilmemesine dikkat edilmesi, önem taşıyor. Yüzde 100 doluluğa ulaşan piller, şarj akımını kesip güvenlik açısından bir sıkıntı oluşturmasa da bataryaların uzun vadeli kullanım ömrüne olumsuz etki yapıyor. Kapasitesi ne olursa olsun bir bataryanın ortalama ömrü, 300 ile 500 tam şarj civarında oluyor. Bataryaların yüzde 100 şarj edilmesi, ömrünün azalmasına neden oluyor.


Bu bilgilerden hareketle akıllı telefonların şarjının, yüzde 20 ile yüzde 80 arasında bulunması ve telefonu şarja takacağımız zamanı bu aralıklara göre belirlememiz, en ideal batarya performansını ortaya koyuyor. Her ne kadar akıllı telefonların günlük kullanımda tam şarjı önerilmese de ayda bir kez tamamı boşalmış bir bataryanın yüzde 100’e kadar şarj edilmesi, faydalı olarak görülüyor. Bu tarz bir şarj uygulaması, bataryanın ayarlarının sıfırlanması olarak değerlendiriliyor. Böylelikle pilin şarj durumuyla ilgili daha sağlıklı bilgi elde ediliyor.

Hızlı Şarj Özelliğini Kullanmalı mıyım?

Akıllı telefonların batarya kapasitelerinin artmasıyla telefonları şarj etmek için ihtiyaç duyulan süre de artmaya başladı. Bu durumun önüne geçmek isteyen üreticiler, hızlı şarj sistemlerini getirerek telefonların daha kısa sürede şarj edilebilmesine kapı araladı. Qualcomm, şarj teknolojisinde Quick Charge sistemini tercih ederken Samsung, Adaptive Fast Charging ismiyle patentini aldığı hızlı şarj özelliğini kullanıyor.
Hızlı şarj sistemini destekleyen cihazlarda güç yönetimini düzenleyen bir çip sayesinde normalden daha hızlı şarj imkânı doğuyor.
PMIC ismindeki bu çip, şarj cihazından daha fazla akım talep ederek birim zamandaki şarj süresini kısaltmış oluyor. Kullanılan batarya, şarj cihazı, şarj kablosu ve işlemi yöneten çip, şarj süresinde belirleyici oluyor. Fakat bataryaya birden yüksek akım geldiği için tavsiye etmiyoruz.

 Elektronik cihazların sıcak ortamlarla arası iyi olmadığı gibi bu durum, bataryalarda da kendisini gösteriyor. Doğrudan güneş alan yerlerde, yüksek sıcaklığa maruz kalınabilecek alanlarda cep telefonlarının bırakılmasından kaçınmak gerekiyor. Sürekli yüksek sıcaklık altında çalışan akıllı cep telefonlarının bataryaları, uzun vadeli kullanımda ciddi problemler meydana getirebiliyor. Sıcaklıkla arası kötü olan pillerin çok soğuk ortamlarda da bırakılmaması, önem arz ediyor. Cihazların kullanım kılavuzlarındaki ideal çalışma sıcaklığına dikkat edilmesi, telefonların bataryalarını da olumlu yönde etkiliyor.

İstediğim Şarj Aletini Kullanabilir miyim?
 Normal şartlarda ideal şarj aleti, telefonunuzla birlikte gönderilen cihaz olarak karşımıza çıkıyor. Her markanın kendi şarj teknolojisi düşünüldüğünde en verimli şarj işleminin orijinal şarj aletleriyle gerçekleştirildiği açıkça anlaşılıyor.
Düşük kaliteli şarj aletlerinin, bazı telefonların bataryasının yanmasına ya da patlamasına yol açtığını akıllardan çıkarmamak gerekiyor.
Bu tarz büyük bir hasar meydana gelmese bile doğru akım ve güçte şarj edilmeyen telefon bataryalarının problem çıkarma ihtimali, artıyor. Telefonla gelen şarj aletinin bozulması durumunda alternatif çözüm yolları arayanlar ise kendini kanıtlamış şarj cihazı üreticilerini tercih edebilirler. Üçüncü parti şarj cihazı kullanımlarında özellikle dikkat edilmesi gereken, şarj cihazının çıkış gücüyle telefonunuzun kullandığı hızlı şarj özelliğinin örtüşüp örtüşmediği konusu oluyor.
İhmal edilen unsurlardan birinin de telefonları şarj etmekte kullanılan kablolarla ilgili olduğu görülüyor. Bir kısmı data aktarımında da kullanılabilen bu kabloların hem veri aktarımında hem de şarj esnasında verim sağlayabilmesi için kaliteli olanlarını tercih etmek gerekiyor.

 Daha çok eski telefonlarda kullanılan nikel tabanlı bataryalarda dikkatli olunması gereken başka özellikler de göze çarpıyor. NiMH ya da NiCd türü bataryalarda Li-ion bataryalardan farklı olarak, pilin tam boşalmasını bekledikten sonra şarj etmek, daha mantıklı bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü bu tür bataryalar, şarja takıldıklarında mevcut şarj miktarını göz ardı ederek aslında tam olarak dolmadıkları hâlde yüzde 100 doluluk oranı gösterebiliyor. Bu duruma bataryalardaki “hafıza efekti” deniyor. Uzun yıllardır neredeyse bütün akıllı telefon üreticilerinin lityum pillere geçtiği düşünüldüğünde büyük ihtimalle bu olumsuzluk, sizi etkilemeyecektir.

Bazı kullanıcılar, yedek batarya ya da telefon kullanmayı tercih edebiliyor. Bu tür durumlarda Li-ion bataryaların boş ya da boşa yakın bir şekilde saklanmasından kaçınılması gerekiyor. Hiç açılmayan bir telefondaki batarya bile ayda yüzde 10’a kadar enerji kaybedebiliyor. Uzun süre şarjı boşalmış şekilde bırakılan bataryalar, bir daha şarj olmama problemiyle karşılaşıyor. Sadece telefonlar için değil; bataryası olan bütün elektronik aletler için geçerli olan bu duruma dikkat etmek, sağlıklı bir kullanım için önem arz ediyor.


Sonuç olarak en doğru şarj etme şekli Li-on ve Li-po pillerde %20 ila %80 arasıdır. Mümkün olduğu sürece bu aralıkta tutmaya özen gösterin.

Doğal zayıflama - Yakın dövüş - Che masajı - Kronik ağrılar fıtık Sorunlarınız İçin Ulaşınız

Merhaba​ Doğal Zayıflama Che Masajı Yakın Savunma İstediğiniz bölge kısa sürede forma girer daha fit bir vücuda sahip olabilirsiniz. Doğal z...